Mü’min bir erkek eşi olan hanımı Allah’ın adı ile nikahladığını, Allah’ın adı ile olan her işin ebedi düşmanı olan şeytanın peşinde dolaşacağını, küçücük kıvılcımlardan büyük yangınlar üretmeye çabalayacağını bilir. Bu şuurla hareket eder; ıslahçı olur, bağışlar, görmezden gelir.
Hatalara karşılık, güzellikleri öne çıkarır. Evliliğini ecir deryasına dönüştürür. Eşinin maişet ve rahatını sağlamakla mükellef olduğunu, ona yedirip içirdiğinden ecir kazanacağına inanır. Ona ne kadar bir rahatlık temin ettiğini muhasebe eder.